Kahve kokusunda mutluluğu bulan insanlarız biz.

Bu koku ve keyfi üzerine sayfalar dolusu yazılar yazılabilir, hikaye anlatılabilir, cümleler kurulabilir.

Her şey bir kahveyle başlar hayatımızda. En sağlam dostluklar, arkadaşlıklar, aşklar, işe başlangıçlar, kendini keşfetmeler, bazen de vedalar…

Ama gene de siz siz olun 40 yıl hatırı olan kahveye yine de dikkat edin. Yoksa kırk yıl boyunca kurtulamayacağınız tatlı belalar alabilirsiniz başınıza…

Kahve kokusunu duyduğunda mutlu olmayan var mı acaba diye düşündüğümde, verdiğim cevap “mümkün değil” oluyor.

Sanki ruh ikizimiz, anlayan, dinleyen, mutlu eden, huzurlu ve dingin bir içecek.

Kültürü vardır.

Her başlangıçta, her sonda var olan her şeyin suçlusudur o kahve.

İçecek demek hakaret gibi geliyor aslında, ruhu var çünkü bana göre, bir tutam biz var…

Yaşanmışlıklarımız, hayallerimiz, heveslerimiz gizli onun kokusunda ve tadında.

Bir bakarsınız sizi uyandırmaya çalışan dostunuz, bir bakarsınız en kötü anınızda varlığıyla sizi ayakta tutmaya çalışan arkadaşınız.

Yağmur yağarken en sevdiğim şey cam kenarında sessiz sakin dışarıyı izlemek olur tıpkı şu an olduğu gibi. Yalnız kalmak, yalnız olmak iyi gelir yağmurda, ancak buram buram kokusuyla yoldaşım olur bu sefer de bana kahvem.

Hiç dikkat ettiniz mi en kaliteli kahve bile en fakir insanın tadabileceği bir şeydir. Farkı da burada saklı, o yüzden özel, o yüzden ruhu var…

Dediğim gibi yaşamımız boyunca her şartta yanımızda olup mutluluk veren tek şey.

Sakın kendinizi bu zevkten mahrum etmeyin.

Her daim mutluluk veren tek cümle…

“Bi kahve!..”

Kahve kokusunda buluşmak dileğiyle…