Geçen haftaki Gara operasyonundan sonra açıklamalar demeçler peşi sıra geliyor. Hem İçişleri Bakanlığı Soylu'nun, hem de Milli Savunma Bakanı Akar'ın muhalefet partilerini ziyaret ederek operasyonla ilgili bilgilendirmesi aslında güzel bir gelişme olarak algılanırken, bilgilendirme sonrasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun meclisteki Parti grubu konuşmasındaki sert üslubu ve de 16 şehidin bütün sorumluluğunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üzerine atması bu konuşmalarında PKK ismini hiç ağzına almaması oldukça fazla konuşuldu.

Niçin genel anlamda terör faaliyetleri derken terör örgütünün ismini söylemiyorsunuz diye hem sayın genel başkana hem de grup başkan vekillerine sorulduğunda “işte biz terör örgütünün reklamını yapmak istemiyoruz zaten kendilerinin de amacı bu” diyorlar.

Fakat bu açıklama gerçekten çok talihsiz bir açıklama bundan 5-6  sene önceki kanın durması ile ilgili anaların ağlamaması ile ilgili hükümetin yapmış olduğu girişimlerde her açıklamalarında hükümeti PKK ile işbirliği yapmakla suçlayan her seferinde terör örgütünün ismini zikreden söyleyen özdeşleştiren bu CHP değil miydi.

Şimdi ne oldu da isminizi kirletmemiz onların istediği bir şey demeye getirmeleri pekte inandırıcı değil.

Burada görünen o ki CHP’nin HDP'den hala daha beklentisi yüksek.

İstanbul ve Ankara belediyelerinin kazanılmış olması ve bunun da çok büyük bir oranda HDP'den gelen oylarla elde edilmesi CHP'nin şu anki yönetiminin en odaklandığı nokta.

Görünen o ki CHP ve HDP'nin kapatılmasına kadar bu tutumunu sürdürecek HDP'nin arkasından gelecek yeni bir parti kurulması kurulamaması durumu, seçimlere girebilmesi ya da girilememesi durumunda CHP’nin ortada duran bütün HDP oylarını almakla ilgili bir tasarrufu olacağını düşünüyorum.

Sonuçta HDP'nin şu an Türkiye'de tek elini sıkabildiği Parti CHP.

HDP kapatılır ve de kapatıldıktan sonra onun yerine yedek partinin seçime katılamama olasılığına CHP yönetiminin oynadığı aşikar.

Vaziyet bu şekil aldığında hapisteki Demirtaş'tan ya da eş başkanların birinin işareti ile HDP'ye oy veren kitlelerin CHP’ye yönlenmesi kesin gibi bir şey ve bunu gören Kılıçdaroğlu HDP'nin kapatılmasından sonra ki siyasi gelişmelere oynuyor ve böylelikle de açıklamalarında anladığım kadarıyla PKK ismini zikretmekten kaçınıyor.

Hırsızın hiç mi suçu yok!

Ama tabii burada en büyük sıkıntı mevcut CHP’lilerin bu duruma ne diyeceği CHP’ye gönül verenlerin bu durum karşısında nasıl tavır alacağı.

Nasrettin Hoca’nın hırsızın hiç mi suçu yok dediği gibi, Gara Operasyonunda bütün sorumluluğu Cumhurbaşkanına atan terör örgütünün ismini söylemekten kaçınan Kılıçdaroğlu eldeki 5 kuşun daldaki 2 kuştan daha akıllıca olduğunu öğrenecek belki ama bunun reçetesi kendisi için ağır olacak  gibime geliyor.