Güncel yaşantılarda hayatımızı kolaylaştıran teknolojiler sayesinde tembelliğe doğru giden bir nesil var.

Oysa vücudumuzun en büyük gıdası, sağlığı, kendisine yapılan hareketlerdir. 
Vücudu hareketsizliğe terk etmek, çürütmeye bırakmaktır.
Dünyadaki tüm doktorların ortak düşünceleri, bir uzvunu, bir azanı devamlı kullanmazsan, onu ileride hiç kullanamazsın.
ABD’nin bir dergisinde uzun ömürlü olmanın belirtileri arasında en önemli ve en gerekli şart, güçlü bacak kaslarının olması.
Bacaklarınızı iki hafta hakaret ettirmezseniz bacak gücünüz 10 yıl azalır. Danimarka’nın Kopenhag Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, iki hafta hareketsiz kalan bacaklarda, yaşlı ve gençlerin bacak kas güçlerinin üçte birinin zayıfladığını, bu da 20-30 yıllık yaşlanmaya denk geldiğini bildirdi. Kasları bir kez kaybedince sonra yapılan egzersizlerin iyileşmeyi sağlaması çok uzun zaman alacağı için, yürümeyi, harekette kalmayı kendimize ilke edinmeliyiz. İnsan vücudunun en önemli yükünü, güçlü kemikler, güçlü kaslar ve esnek eklemler taşır. İnsanın yüzde yetmiş enerjisini yakması ayakları sağlar. Güçlü bacak kasları, güçlü bir kalp demektir. Yaşlı bir insanın uyluk kemiğinin kırılması o kişinin, bir yıl içinde ölümüne neden olur. Her gün yarım saat yürüyüş yapmak, bacak kaslarımızın sağlıklı kalmasını sağlamak vücudun yaşlanmasını önler. Sağlıklı beden, huzurlu yaşam demektir. Hayatı hem kendimize hem çevremize mutlu yaşatmaktır. Gelecekte kimseye muhtaç olmadan yaşamak istiyorsak, kendimiz için yararlı, faydalı kararlar alıp, uygulamaya koymalıyız. Yaşam sağlıklı olursa güzel yaşanır. Cihan padişahı Sultan Süleyman’ın söylediği gibi “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”
Yani bütün dünya senin olsa bile sağlığın yoksa hiçbir şeyin önemide yok demektir.
Saygılar.