Geçtiğimiz yıl bünyesine kattığı Areo Tohumculuk ile bu alandaki faaliyetlere ağırlık veren HEKTAŞ; domates, biber, hıyar, patlıcan, kavun, karpuz, buğday, arpa, mısır, ayçiçeği ve pamuk tohumlarıyla ilgili dünyadaki son teknolojilerin de kullanıldığı ıslah çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Verilen bilgiye göre, şirketin yerli tohum ıslah çalışmaları kapsamında pamuk alanında yürüttüğü çalışmalar stratejik bir öneme sahip. Ülke ekonomisi için gerek lif, gerek tohumluk bakımından özel bir konuma sahip olan pamuk, tekstil başta olmak üzere birçok endüstrinin ham maddesi konumunda. Tekstil piyasalarında Türkiye'nin rekabet gücünün arttırılması, büyük ölçüde pamuk tohumunun yurtiçinde üretilmesine bağlı. Şirketin bu alandaki çalışmaları ve yatırımları, Türkiye'nin tekstil sektöründe rekabetçi ülkeler arasında üst sıralarda yer almasına önemli katkılar sağlayacak.

Yıkanmış hurmalara dikkat Yıkanmış hurmalara dikkat

PAMUK GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI

HEKTAŞ, TAGEM'e (Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü) bağlı Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü ve TÜBİTAK iş birliği ile hayata geçirdiği, ‘Türkiye'deki Farklı Pamuk Ekim Alanlarına Uygun, Lif Verimi Ve Kalitesi Yüksek, Verticillium Solgunluğuna Tolerant Yerli Pamuk Çeşitleri Geliştirme Çalışmaları' projesiyle, pamuk üreticilerinin yüksek verim ve kaliteli ürün veren yerli pamuk tohumları ile üretim yapmalarını ve bu sayede ulusal kaynakların yurtiçinde kullanılmasını hedefliyor. Verilen bilgiye göre, iki fazlı olarak hazırlanan projenin ilk fazında, tohumun yüksek verim ve lif kalitesi özellikleri geliştirilerek zengin pamuk ıslahı materyalleri geliştirilecek. İkinci fazındaysa, TAGEM'e bağlı olarak pamuk ıslahı çalışan araştırma kurumları tarafından geliştirilmiş pamuk ileri hatlarının, Aydın, Adana, Şanlıurfa, Kahramanmaraş gibi farklı pamuk üretim bölgelerinde denenerek tescil aşamasına getirilmesi ve HEKTAŞ tarafından ticari boyuta taşınması değerlendirilecek.

KATMA DEĞERLİ ÇALIŞMA

OYAK Tarım Hayvancılık Grup Başkanı ve HEKTAŞ Genel Müdürü Levent Ortakçıer, Türkiye'de faaliyet gösteren tohum şirketlerinin yüzde 4'ünün yabancı sermayeli şirketler olduğunu, buna rağmen bu firmaların tohum ticaretindeki paylarının ise yüzde 30'a ulaştığını söyledi. Yerli ve yabancı ortaklı şirketlerin ticaret hacmindeki payınınsa yüzde 19 olduğunu belirten Ortakçıer, “Hem yerli hem de yabancı sermayeli tüm firmaların ticaret hacmindeki payları toplam yüzde 49. Bu firmalar Ar-Ge'yi yurt dışında yaparken üretimlerini ucuz iş gücü ve düşük maliyetler nedeniyle Türkiye'de yapıyor. Tohumda katma değerli en önemli çalışma yerli Ar-Ge yapmak” dedi.

AR-GE İLE YERLİ GİRİŞİM

Ar-Ge çalışmalarıyla sürekli yeni ürün geliştirerek tohum pazarında ülkemizin dışa bağımlılığını azaltmayı hedeflediklerini belirten Ortakçıer, “Ayrıca şirketimizin başta Ortadoğu, Asya ve Türki Cumhuriyetler olmak üzere ihracat hacmini arttırmayı planlıyoruz. Yerli bir tohum üreticisi olarak, pazar koşullarına uygun, üreticilerin ihtiyaçlarını karşılayan çeşitler geliştirerek uluslararası markalarla rekabet gücümüzü artıracağız” şeklinde konuştu. Tohumda her bir ürünün ayrı bir uzmanlık gerektirdiğine dikkat çeken Ortakçıer, tohum ıslah alanında çok kapsamlı ve deneyimli uzman ekiple çalıştıklarını ve meyvesini yavaş verdiğini ifade ederek, uzun vadede verimli tohum çeşitlerinin sayısını artırırken Ar-Ge çalışmalarına da devam edeceklerini söyledi. (İHA)