Bu süreçte öne çıkan alanlardan biri de tekstil oldu. Halihazırda tekstil ve hazır giyimde 26 milyar dolarlık ihracatı ile dünyanın en büyük yedinci ve Avrupa Birliği’nin ise en büyük tedarikçisi konumunda olan Türkiye’de şu sıralar Ar-Ge çalışmaları hızlandı. Geçtiğimiz yıl 160’dan fazla ülkeye 1,2 milyar dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Başkanı Pınar Taşdelen Engin, alanda faaliyet gösteren firmaların sürece çok kısa sürede adapte olduğunu anlattı.

Çelik masa depremde hayat kurtaracak Çelik masa depremde hayat kurtaracak

FONKSİYONEL MASKE DEĞERLİ

Bu dönemde yaratıcı tasarımların devreye girdiğini, bakteri tutmayan, farklı özellikler taşıyan fonksiyonel ürünlerin piyasaya çıktığını belirten Engin, “Kullan at maskelere alternatif olarak antibakteriyel özellikli, yıkanabilen, tasarımı hatta modası olan fonksiyonel maskelere geçiş katma değeri artırdı. Önemli miktarda ihracat yapılmaya başlandı” dedi. Pandeminin daha uzun bir süre dünya gündeminde kalacağını düşündüklerini ifade eden Engin, salgının önemli bir ihracat potansiyeli oluşturacağını aktardı.

ÖNCELİK VİRÜSTEN KORUNMA OLDU

Normalleşme ile birlikte geleneksel tekstil ürünleri yerine koruyucu özellikli tekstil ürünlerine olan talebin artacağına vurgu yapan Engin, “Modanın yanı sıra o ürünlerin antibakteriyel özellik taşıması ve fonksiyonel olmasını da eklemek gerekir. Türkiye bu konuda bir hayli avantajlı durumda. Firmalarımız kullan at tarzı ürünler yerine sürdürülebilir tekstile ağırlık verdiği takdirde pazarda rahatlıkla yer bulacaklardır” diye konuştu. Son yıllarda Türkiye’nin teknik tekstil konusunda önemli aşama gösterdiğini söyleyen Engin, şu bilgileri paylaştı: “Sadece tekstil sektöründe 70’e yakın Ar-Ge merkezi faaliyet gösterirken, kendi Ar-Ge birimlerini oluşturan firmalarımız da mevcut. Tekstil ürünleri ihracatımızın yüzde 20’sini ise teknik tekstiller oluşturuyor.” Pandemi ile birlikte Ar-Ge merkezlerinde çalışmalarını hızlandığını aktaran Engin, firmaların önceliği virüsten korunma ve halk sağlığı konusundaki tekstil çözümlerine ayırdığına işaret ederek, “Firmalarımız bilinen bakteri, mantar ve virüslere karşı etkili, üstün yıkama dayanımına sahip antimikrobiyal /antiviral iplik, kumaş ve koruyucu ekipman üretimi gerçekleştiriyor” değerlendirmesinde bulundu.

COVİD-19’UN ÜREME SÜRECİNİ BOZUYOR

Hayata geçirilen antiviral ipliklerin içeriği ile mikro organizmaların dış kısımları ile etkileşime girerek virüsün üreme sürecini bozduğunu ifade eden Engin şunları söyledi: “Bu sayede bakteri ve virüslerin gelişmesini ve çoğalmasını engelliyor. Üstelik bu ürünler Maske, önlük ve bone gibi tıbbi koruyucu ekipmanlar başta olmak üzere; alez, perde, cihaz kaplamaları gibi hastane tekstillerinde kullanılabilen koruyucu ve yüksek teknolojili tekstil ürünleri (kumaşlar ve iplikler) aynı zamanda kadın, erkek ve çocuk günlük giyim ürünlerinde, iş kıyafetlerinde, robot kılıflarında, paketleme tekstillerinde, havlu, bornoz, nevresim, perde gibi mekân tekstilleri gibi pek çok alanda da kullanılabiliyor.”

1 MİLYAR DOLARI AŞKIN İHRACAT

2020 yılına başlarken UTİB olarak 1 milyar 650 milyon dolarlık ihracat hedeflerinin olduğunu söyleyen Pınar Taşdelen Engin, “Tekstil ve konfeksiyon sektörü olarak en fazla istihdam sağlayan sektörlerin başında yer alıyoruz. Covid-19 sonrası normalleşmeye geçiş sürecinde üretiyor olmaya ihracata devam etmeye kararlıyız. İhracattaki artışın yıl sonuna kadar devam etmesi halinde birlik olarak 2020 yılını yaklaşık 1 milyar 100 milyon dolar ihracatla tamamlayabileceğimizi düşünüyorum” diye konuştu.

KORUYUCU EKİPMANDA DÜNYADA SÖZ SAHİBİYİZ

2021 yılı için hedeflerinin 2020’den çok daha farklı ihracat rakamlarına ulaşmak olduğuna dikkati çeken Pınar Taşdelen Engin, “Ürün bazında artık tekstil üreticilerimiz maske ve kişisel koruyucu ekipman ihtiyaçları tüm dünya genelinde onlarca kat arttığı için bu alanlarda da üretime başladık. Ar-Ge ve Teknoloji Koordinasyon merkezimiz ve ayrıca firmalarımızın bilgi birikimi ile bu alanda da dünyada söz sahibi ülkeler arasındayız” yorumunu yaptı.

HEDEF GİRİŞİMCİYİ TEŞVİK ETMEK

Bu yıl on ikincisini düzenlemeye hazırlandıkları Uluslararası Techxtile Start-Up Challenge ilişkin de konuşan Pınar Taşdelen Engin, şunları kaydetti: “Etkinliğimiz tekstil alanında ihracatımıza katma değer kazandıracak ürünleri hayata geçirmek amacıyla başlatıldı. Bunun yanı sıra yeni teknoloji ve metotları üretim süreçlerine kazandırmak, yenilikçi ürünlerin tasarlanması ve yeni girişimci ve tasarımcıların teşvik edilmesini hedefliyoruz. Burada bir başka amacımızda üniversite ve sanayi işbirliğini güçlendirmek, aynı zamanda start-up ve sanayicilerimizi bir araya getirerek birlikte çalışmalarını sağlayabilmek.” (yenisafak.com)