Mehmet ÇETİNKAYA
Mısır hükümdarları zamanında M.Ö. 3200 yıllarında, altın darphanelerde eşit boyda çubuklar halinde çekilerek para olarak kullanıldı. M.Ö. 550 yıllarında Lidya Kralı Krezos, altını para olarak (sikke) bastırmış ve altının para olarak basılması ile de ticaret artmıştır.
Altın, parlak sarı rengi ve ışıltısıyla göz alan çok ağır bir metaldir. Havadan ve sudan etkilenmez. Bu yüzden hiçbir zaman paslanmaz, kararmaz ve donuklaşmaz. Saf haldeyken çok yumuşak ve kolayca dövülerek biçimlendirilebilir. Altın tarih boyunca en kıymetli metallerden sayılmıştır.
‘agazete’ okurları için, Onur Kuyumculuk’un sahibi Onur Kuyumcu ile yüz yüze bir söyleyişi gerçekleştirdik. Kuyumcu, gemoloji (kıymetli taş bilimi) alanında HRI ve GCA’yı birincilikle bitiren ilk ve tek Bursalı; hatta Türk…
Kendinizi tanıtır mısınız?
Bursa’nın tarihi kuyumcu cenneti Bedesten Çarşısı’nda yer alıyoruz. Türkiye’nin de geçmişinde önemli bir tarih olan 1919 yılından bu zamana kadar 4’ncü kuşak olarak kuyumculuk mesleğini icra ediyoruz. Büyük dedemiz Ali, dedem Sadık Kuyumcu, babam Ali Osman Kuyumcu’nun ardından ben de mesleği sürdürüyorum. Altın, pırlanta ve elmasla yollarına devam ediyoruz. Kendim gemoloğum. Gemoloji, taş bilimi demektir. Resmi kayıtlara göre Türkiye’deki ilk 3 kişiden birisiyim. HRD ve GIA’yı birincilikle bitirmiş ilk ve tek Türk’üm. Alt dalım da pırlanta uzmanlığıdır. Bursa Kapalıçarşı’nın yanı sıra İstanbul’daki Kapalıçarşı’da da hizmet veriyoruz. Güney Marmara’da birçok bölgeye de satışlar gerçekleştiriyoruz. Toptan mücevher, elmas ve pırlanta satışı yapıyoruz.
Kurumunuzun geçmişine dair bilgiler verir misiniz?
Mesleğimiz eski olmasına karşın kendi yerimizi açmadan önce birkaç başka firmada çalıştım. Bu sene ise hem perakende hem de toptana yönelerek mağazamızı açtık. Yenilenen yüzümüzle birlikte altına dair kolye, bilezik, çeyrek altın, sarrafiye, hem yatırımlık, hem de takı anlamında geniş yelpazede ürün gamımız bulunuyor. Aklınızda olan, hayalinizdeki ürünü de bize anlatın, çizelim, kalıba alalım ve birebir aynısını tarafınıza teslim edelim. Toptan sattığımız için elmas ve pırlanta mücevherlerimiz mevcut. Kuyumculuk anlamında aklınıza ne geliyorsa, çarşıda ‘gemi yürütün’ deyin gemi yürütelim.
Sizi rakiplerinizden ayıran en büyük özellik nedir?
Toptancı olduğumuz için bilindik markalardan çok daha uyguna ürün tedarik ediyor ve satışını gerçekleştiriyoruz. En önemli özelliğimiz ise doğru fiyata, doğru ürünü vermektir. Marka değerimizin ekstra bedelini talep etmiyoruz. Diğer firmalarda marka adına ödenen paralar var. Bizde ise aldığınız ürünün gerçek değerinde, gerçek bedelini ödüyorsunuz. Gerçek garantili bir şekilde alıyorsunuz.
ULUSLARARASI KALİTE
Bizim sertifikalarımız uluslararası geçerliliktedir. Olmayanlar ise tarafımızdan incelenmiştir. Ürünlerimiz uluslararası bir laboratuvara gönderildiğinde aynı ve hatta üst değerlere sahip çıkar. Özel olarak bir koleksiyon ürünü yapmıyoruz. İstediğiniz ya da hayal ettiğiniz bir ürün varsa onu bize tarif ediyorsunuz, çizip aynısını size sunuyoruz. Onur Kuyumculuk’un yeni hedefi perakende misafirlerine de dokunmaktır. Onlara da ulaşmayı hedefliyoruz. İlk hedefimiz Bursalıların bizi daha çok tanıması ardından da yurt içine yayılmayı planlıyoruz.
ÇIRAK YETİŞMİYOR
Mesleğinizin öncelikli problemleri nedir?
Artık maalesef çırak yetişmiyor. Gençler biz gibi sabırlı değiller. ‘Ben mi yapacağım?’ diyorlar. Çıraklık böyle bir şey değil. Ben çıraklığı babamın yanında yaptım. Cam da, yer de sildim. Patron çocuğu olarak kasaya oturmadım. Çok uzun zaman sonra bankonun arkasına aldı. Eğitimler de verdi. 5 yaşında zigon taşları ile atom taşlarını bir öbek yapıp içlerine 3-5 tane pırlanta atardı. Bana o yaşta çift ve lup tutmayı öğretirken, pırlantaları da bulmamı isterdi. Daha sonra beynimize kodlandı ve rahatlıkla ayırt edebiliyorum. Aslında bana taş kendisini anlatıyor artık. Günümüzde çıraklarımız daha sabırsız, hemen tezgâhtarlığı istiyorlar. Çıraklığın gerekli olan evrelerini yapmak istemiyorlar. Dilerim bu alanda da ahilik kültürü oturacaktır.,
PARA ÜLKEMİZDE KALSIN
Yeni projeleriniz var mı?
2016 yılında Türkiye’nin ilk ve tek yerli pırlanta gemoloji laboratuvarını kurma projemiz vardı. Bu konuda Cumhurbaşkanımız, TÜBİTAK, BEBKA ve BTSO’yla iletişime geçtik. Özellikle Cumhurbaşkanımız ve TÜBİTAK’tan destekler geleceğine dair sözler aldık. Cumhurbaşkanı başdanışmanıyla görüştük. Kendisi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bizlere tam destek verdiğini iletti. O süreçte bazı sebeplerden dolayı bu projemizi hayata geçiremedik. Ancak şimdi laboratuvarı kurma aşamasına geldik. Cumhurbaşkanlığı ile yeniden görüştük, KOSGEB başvurularımızı yaptık. BEBKA ve TÜBİTAK ile kontak halindeyiz. Amacımız gerçekten yerli ve milli bir laboratuvarımızın olmasıdır. İçindeki en ufak çivitinden, lüpünden ve mikroskobundan tutun da aklınıza ne geliyorsa hepsinin yerli ve milli olmasını istiyoruz. Bazı değerli madenlerde paralarımız yerli ve milli laboratuvarımız olmadığı için ciddi oranda paralarımız yurtdışına çıkıyor. Her ay belki de milyonlarca dolar Belçika’ya, Güney Amerika’ya gidiyor. Bu para bizim ülkemizde kalmalı. Kar amacı gütmeyen bir firmadır. Bu laboratuvar, elmas ve pırlantalarımıza derecelendirme yapacak. Renk, berraklık ve kesiminden tutun da, altının kaç ayar olduğunun tespitine kadar ciddi bir laboratuvar olarak Türkiye’ye hizmet verecek.
Altın güvenilir liman mıdır?
Evet, bu doğru bir tespittir. Has altının fiyatı önümüzdeki günlerde çok daha yukarı çıkacaktır. 600-650 liraları görmemiz mucize değildir. Sene sonunda bu rakamları göreceğiz. Altın haricinde güvenilir bir liman yoktur aslında. İstanbul’daki ustamın şu sözü aklımdan çıkmaz: ‘Kâğıt para kölelerin, altın ise kralların parasıdır.’ Bugün Amerika dolardan vazgeçtiğini söylese elindeki kâğıt para hiçbir anlam ifade etmeyecek ama altın dünyanın neresine gidersen git aynı değerinde o parayı yapacak. Bütün ülkelerde ekonomiler, dolara müdahale edebilir, faize müdahale edebilir. Altına müdahale edebilecek hiçbir güç yok. Ekonomik çarklar içinde kendi kendine fiyatlandırma yapıyor. Çeyrek altında 765 lira civarında bir piyasası var şu an için; sene sonunda bin 100 liralara kadar ulaşabilir. Pandemi öncesinde has altının fiyatı 250 liraydı, şu an 465 liralarda dolaşıyor.
