Dörtte üçü sularla kaplı ve uzaydan bakıldığında mavi görünen yerkürenin, ‘Mavi Gezegen’ diye adlandırılmasına ilham olan okyanus ve denizlerin korunması, doğadaki yaşam devrinin devamı ve sürdürülebilir kalkınma için hayati önem arz ediyor. Ancak iklim değişikliği, plastik ve petrol kirliliği ile aşırı avlanma gibi nedenler yüzünden dünyanın yüzde 71’ini kaplayan okyanuslar, her geçen gün tükenişe sürükleniyor. Bu nedenle Birleşmiş Milletler (BM) 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Küresel Hedeflerinden biri de okyanusların, denizlerin, deniz kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı ile sürdürülebilir kalkınmayı amaçlayan, “suda yaşam” maddesi olarak kayda geçti. BM Kalkınma Programı’na göre, üç milyarı aşkın insan, geçimini sağlamak için deniz ve kıyılardaki biyolojik çeşitliliğe bağımlı. Ancak dünyadaki balık stokunun yüzde 30’u, sürdürülebilir ürün vereceği düzeyin altında.

PLASTİKLER SUYA KARIŞIYOR

BM Kalkınma Programı verilerine göre, okyanusların her kilometrekaresinde ortalama 13 bin parça plastik atık bulunuyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun verilerine göre de her yıl ortalama 8 milyon ton plastik, okyanus sularına karışıyor. Bu durumun devam etmesi halinde, 2025’e kadar her 3 ton balığa karşılık 1 ton plastik olacağı, 2050 yılında ise deniz ve okyanuslardaki plastik miktarının, deniz canlılarını geçeceği öngörülüyor.

POPÜLASYON YÜZDE 36 AZALDI

Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Konulu Hükümetler Arası Bilim-Politika Platformunun geçen yılki raporuna göre, amfibi türlerin yüzde 40’ından fazlası, resif oluşturan mercanların yaklaşık yüzde 33’ü ve tüm deniz memelilerinin üçte birinden fazlası da tehdit altında. Dünya Doğayı Koruma Vakfı ve Londra Zooloji Derneğinin birlikte hazırladığı “Yaşayan Gezegen Raporu”nun 2018 yılındaki tespitlerine göre ise son 50 yılda, deniz türlerinin popülasyonlarında yüzde 36 azalma olurken, en fazla kayıp yüzde 81 ile sulak alanlarda kaydedildi. (yenisafak.com)

İşaret fişekleriyle saldırdılar İşaret fişekleriyle saldırdılar