Özkan YILDIRIM

Sayın Başkanım  bir taraftan sendikal çalışmalarınız bir taraftan yoğun geçen bir Türkiye gündemi ,bunun yanı sıra dünyadaki gelişmeler bizlere kısa kısa bu gelişmelerle ilgili bilgi verirseniz sevinirim.

4-B SÖZLEŞMELİLER KADROYA ALINMALI

Öncelikle tabi Diyanet-Sen, üyelerine her alanda en iyi kazanımları sağlamak adına yola çıkan ve bu alanda söz sahibi olan ilklerin sendikasıdır. Özellikle toplu sözleşme masasında ve hukuk alanında elde edilen kazanımlar, üyelerimizin ve tüm hizmet kolu personelimizin moralini ve çalışma huzurunu artırmıştır.

Bakan Işıkhan, yeni asgari ücreti açıkladı Bakan Işıkhan, yeni asgari ücreti açıkladı

Bu kapsamda özellikle son dönemde kamu kurumlarının tamamında sözleşmeli, yani 4/B’li personel istihdamı kamu tarafından gittikçe artırılmış ve aslında istisna olan bu çalışma şekli olağan çalışma haline getirilmiştir. Bu istihdam anlayışı da aynı işi yapan ancak statüsü farklı olan (kadrolu-sözleşmeli) personel arasında çeşitli eşitsiz durumların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Sendikamız ve Konfederasyonumuz sözleşmeli istihdamın neticesinde personelin yaşadığı özlük ve mali hak kayıplarının giderilmesi ve ortaya çıkan sorunların çözümünü yaptığı toplantılarla ve şuralarla hep dile getirmiştir. Aynı zamanda hukuk zemininde de bu süreçleri takip ettiğimiz gibi 4-B sözleşmeliler ile ilgili iyileştirme kararlarının alınmasını beklemekteyiz.

VAİZ VE MURAKIPLARIN ÖZLÜK HAKLARININ DÜZENLENMESİ LAZIM

Ayrıca vaiz ve murakıplarin özlük haklarının düzenlenmesi ile de ilgili çalışmaların bir an önce yapılmasını beklediğimizi, yardımcı hizmetler sınıfında çalışan meslektaşlarımızla da ilgili iyileştirmelerin ivedilikle devreye girmesini beklediğimizi belirtmek istiyorum.

 YARDIMCI HİZMETLER SINIFINDA ÇALIŞANLARA İYİLEŞTİRMELER YAPILMALI

Toplu sözleşmede memur ve çalışanlarımızla ilgili ülkemize yakışır şekilde hayat standartı seviyesini yüksek tutacak ücret politikasının oluşturulması bu çalışmalarda ön ayak olmak için bizleri Diyanet-sen olarak yapılacak görüşmelerde öncü olarak elimizden geleni yapacağız.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kuruluşunun seneyi devriye ile ilgili neler söylemek istersiniz başkanım?

 DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI’MIZIN 97.SENE-İ DEVRİYESİNİ TEBRİK EDERİM

Cumhuriyetin en köklü kurumlarından birisi olan Diyanet İşleri Başkanlığı bu gün yerine getirdiği hizmetler bakımından ülke insanımıza ve dünya Müslümanlarına karşı çok önemli bir görevi ifa etmektedir.

Dinin sosyal hayatımızın vazgeçilmez bir unsuru olduğu,dine ait işlerin yürütülmesi için kurumsal bir hüviyete her zaman ihtiyaç duyulduğunu bu nedenle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın toplumun dinî, ahlaki ve manevi değerlerini sürekli canlı tutmak amacıyla İslâm dininin temel kaynaklarına dayalı doğru ve güncel bilgi ile toplumu din konusunda aydınlatmak, inanç, İbadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek ve ibadet yerlerini yönetmek konusundaki takdire şayan çalışmaları ile ülkemizin en güzide kurumlarından birisidir. Ülke olarak çok ciddi dönüşümlerden geçerken,dünya çok ciddi siyasi, iktisadi, politik, askeri yenilenmelerden geçiyor. 100 yıl öncesinin şartları çerçevesinde geleceğe yürümemiz söz konusu değil. Milletimizin bekası için, din alanının bir kaos alanına dönüşmemesi için Diyanet İşleri Başkanlığı son derece stratejik bir kurumdur. Din alanını kaotik bir ortama dönüştürmek isteyen bir takım unsurlar hala var. Maalesef 15 Temmuz'da bunun ne kadar acıtıcı olabildiğini hep birlikte millet olarak gördük. Ama milletin feraseti, cesareti, dirayeti sayesinde bu aşıldı. Dolayısıyla din alanının bir kaosa dönüşmemesini temin edecek müessese Diyanet İşleri Başkanlığı ve din görevlileridir. Gerek kurum olarak gerekse bireysel manada din görevlileri olarak daha etkin bir rol üstlenmeliyiz. Diyanet İşleri Başkanlığımızın kuruluş yıl dönümü vesilesiyle meslektaşlarımızı tebrik eder, 97. yılımızın camiamıza, ülkemize ve İslam alemine hayırlar getirmesini yüce Allah'tan niyaz eder ve görevlerinde bütün herkese  başarılar dilerim. Nice aydınlık geleceklere  inşallah.

HER ZAMAN DESTEKÇİSİYİZ

Mesleki anlamda faaliyetlerinizdeki çalışmalardan sonra isterseniz Sayın başkanım ülke ve dünya gündemi üzerine de  sizden kısa bir değerlendirme alalım.?

Çok uzun yıllardan beri terör olarak sıkıntılı yıllar yaşayan ülkemiz son yıllarda terörü yerinde yok etmeye yönelik girişimler çerçevesinde ülkemizde gerçekleşen terör olayları son yıllarda minimize edilmiş durumdadır. Bu bağlamda bizler başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere ,İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu ve de bütün güvenlik güçlerimize minnettarız, geçtiğimiz haftalarda yine bu çalışmalar çerçevesinde Kuzey Irak bölgesinde yapılan operasyon çerçevesinde birçok terörist etkisiz hale getirilmiş  olsa da ,  uzun yıllardan beri ellerinde tutmuş oldukları askerlerimizi öldürmüş olmaları Yüce milletimizi derinden üzmüştür.

28 ŞUBAT’I UNUTMAYACAĞIZ! UNUTTURMAYACAĞIZ!

Sayın başkanım bir diğer konu başlığı geçen hafta yıldönümü gerçekleşen 28 Şubat süreci , 28 Şubat süreci ile ilgili neler söylersiniz?

Milletin kimliğine, kültürüne ve inancına pranga vuranları, demokrasi  ve yaşam tarzlarına balans ayarı yapanları, eğitim ve öğretim hürriyetini kısıtlayanları, başörtüsü düşmanlarını, beşli çeteleri, darbe yanlısı basın ve medyayı, hukuk gugukçularını, siyaset mühendislerini, yeşil sermaye düşmanlarını, halkından kopuk post modern darbecileri, 28 Şubat zihniyetçilerini, milletini fişleyenleri   Unutmayacağız ve unutturmayacağız!

CUMHURBAŞKANIMIZI SORUMLU TUTMA ÇABASI HALKIMIZI VE BİZLERİ ÜZMÜŞTÜR

Uzun yıllardır teröristlerle bu kapsamda büyük bir mücadele içerisinde olan terörü yerinde yok etmeye yönelik çalışmalar yürüten askerlerimizin  moralini bozacak şekilde muhalefet partilerinden yapılan açıklamaları, Cumhurbaşkanımızı sorumlu tutma çabasını kınıyoruz. Bu durum ancak be ancak teröristleri sevindirmektedir.

MEŞRU HAKLARIMIZI ARAMAK BİZİM EN DOĞAL HAKKIMIZ

  Böyle bir durumla karşı karşıya kalırken,  bunun yanı sıra ülkemizi  Antalya kıyılarına hapsedecek şekilde Doğu Akdeniz'deki hiçbir Mavi Vatan ya da Kıta sahanlığı haklarımıza sığmayacak , uymayacak şekilde yapılan uygulamalar karşısında bizler her zaman devletimizin yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Yurt toprağı yurt vatanı neyse mavi vatan da odur ve de bu haklı mücadelemiz de her zaman halkımızla birlikte devletimizin yanında yer alacağımızı  bir kez daha vurgulamak istiyorum. Durum böyleyken aktif bir şekilde hakkını arayan ,hakkını  arama çabası  görünen o ki  birçok ülkeyi tedirgin etmiş durumdadır. Libya ile yapılan anlaşmalar görünen o ki sadece Yunanistan’ı değil okyanus ötesindeki bazı unsurları da rahatsız etmişe benziyor. Şimdiye dek  bu konuda hakkını arayamamış  olmamız hiçbir zaman hak mücadelesine girişmeyeceğimiz anlamına gelmez ve bu bağlamda hem Doğu Akdeniz'de, hem Ege'de, hem de Karadeniz'de olabilecek bütün yeraltı ve yerüstü kaynaklarından doğan kazanımlarımızın ,haklarımızın aranması hukukumuzun aranması konusunda her zaman devletimizin yanında olduğumuzu ve Sayın Cumhurbaşkanımızın destekçisi olacağımızı belirtmek istiyorum.