Karantina, eve kapanma, maske takma gibi daha önce hiç karşılaşmadığımız şeylerle tanıştığımız 2020’de perakende sektörü mart ayına büyük bir şokla başladı. Tüm dünyada kısıtlamalara gidilmesi, üretim yerlerinin kapanması, ıssızlaşan sokaklar derken en büyük paniklerden biri perakende sektöründe yaşandı. Özellikle faaliyetlerine ara verilen işletmeler için ilk günlerdeki şoku atlatmak bir hayli zor oldu.

YENİ NORMALE UYUM SAĞLAMA ÇABASI

Yaklaşık 1.4 trilyon liralık büyüklüğe sahip Türkiye perakende sektörünün sene başındaki büyüme planı yüzde 10 civarındaydı. İlk şokun ana nedeni ise gıda tedarikine ulaşılıp ulaşılamayacağı sorunuydu. Küresel çapta bir soruna dönüşen virüs, tüketicilerin yaşamsal bir refleksle market raflarına hücum etmesine neden oldu. Temel gıda ürünleri raflarda tükenirken, söz konusu panikle özellikle gıda perakendesinde satışlar hızla arttı. Mesafe, hijyen koşulları, metrekare başına müşteri alma zorunluluğu, kapanıp tekrar açılması ve yine kapanma derken inişli çıkışlı bir yıl geride kaldı.

MARKET RAFLARINA HÜCUM

Birleşmiş Markalar Derneği’nin rakamlarına göre yeni normale uyum sağlayan sektörün cirolarında yüzde 50 civarında düşüşler yaşandı. Hızla toparlanan sektörde özellikle gıda perakendeciliği kendini kısa sürede toparlarken, teknoloji ve tekstil gibi alanlar çareyi elektronik ticarette buldu. Mart ve Nisan ayının ilk günlerinde boş kalan market rafları unutulmayacak resim karelerini geride bırakırken, kolonyanın koronavirüse karşı etkili olduğunun öğrenilmesi üzerine stoklar adeta tükendi.

KOLONYA’NIN MUHTEŞEM DÖNÜŞÜ

Kolonyanın ana maddelerinden olan alkol ihracatının kısıtlanması ve üretimin kontrolü ardından kısa sürede normale dönülse de uzun yıllardır geri planda kalan hatta modası geçmiş gibi görülen kolonyanın dönüşü muhteşem oldu. İnsanların gıda raflarına saldırısı yanında özellikle ABD halkının tuvalet kağıtlarına olan yoğun ilgisi yine sektör için unutulmayacak izlerden biriydi.

HAKSIZ FİYAT ARTIŞINA ŞİKÂYET

Ülkemizde döviz kurlarındaki yükselişi bahane ederek, bundan etkilenmediği halde mal ve hizmetlerinde fiyat artışına giden işletmelere karşı çeşitli önlemler alındı. Haksız fiyat artışlarına ilişkin başvurularını daha kolay ve hızlı yapabilecekleri Haksız Fiyat Artışı Şikayet Bildirimi (HFA-Bildirim) Mobil Uygulaması hayata geçirildi. Bu sistem sayesinde vatandaşlar, haksız uygulamaları Bakanlığa doğrudan iletmiş oldu. Bu sayede denetimler de yerine ve kısa sürede yapıldı.

İSTİHDAM İÇİN EK ÖNLEM

UEDAŞ ekipleri kesintisiz bayram mesaisinde UEDAŞ ekipleri kesintisiz bayram mesaisinde

Ülkemizde marketlerin açık kalacağı anlaşıldıktan sonra tüketiciler rahatlasa da AVM’lerin ve mağazaların kapanması perakende pazarına büyük darbe vurdu. AVM kiralarının dolarla ödenmesine yönelik tartışmalar sürerken, başlayan pandemi buradaki markaların stratejilerini olumsuz etkiledi. Mağazaların kapanması istihdam sorunun gündeme getirirken, işyerleri için işçi çıkarma yasağı ve kısa çalışma ödeneği sektöre biraz nefes aldırdı.

İLK 3 AY ESNAFA YARADI

Salgında artan gıda fiyatları ve marketler en çok konuşulan konular arasında oldu. Türkiye genelinde zincir market sayısının 40 bine yaklaştığı bu dönemde gıda fiyatlarının düşürülmesi için yapılan çalışmalar arttı. Pandeminin ilk günleri özellikle küçük esnafa yaradı. Mahalle bakkalı, manav ve kasaba ilgi artarken, işletmelerin çoğundaki kredi kartı ile alışverişler arttı. REM People’ın Esnaf Barometresi araştırmasına göre mart, nisan ve mayıs aylarında 2,5 milyon haneyi geçindiren 300 bin küçük ölçekli işletmenin satışı 18 puan arttı. Sektörün geneli için tüm yıl alınan önlemler nedeniyle, zorlu bir sınav verildi. Pandeminin seyrine göre kapanma firmanın rutini haline geldi.

STOKÇULARA KARŞI HIZLI ÖNLEM

Perakende sektöründe özellikle pandeminin ilk döneminde yaşanan sorunlardan biri de stokçuluk oldu. İlk yaşanan kaygıları fırsat bilenler, gıda başta olmak üzere temel ihtiyaç maddelerin stokçuluğa başladı. Bu hem fiyatları artırırken hem de toplumsal huzursuzluğu artırdı. Market raflarında görülen normal dışı artışlar üzerine Ticaret Bakanlığı devreye girerek denetimleri artırdı. Tarım ve Orman Bakanlığı, geçen yıl gerçekleştirdiği 1 milyon 356 bin 643 gıda denetiminde, 14 bin 562 aded idari para cezası verirken, 172 işletme için savcılıklara suç duyurusu yaptı. Geçen yıl en fazla denetim 603 bin 813 ile gıda satış yerlerine yapıldı. Buralara 5 bin 975 adet idari para cezası kesildi.

GETİR GÖTÜR ZİRVE YAPTI

Evden çıkma yasakları, internet üzerinden alışverişi artırınca perakende sektörü biraz nefes aldı. İkinci önemli gelişme ise, mobil siparişler oldu. Birçok girişimcinin öncü olduğu kapıya kadar sipariş getirme uygulamaları kısa sürede zincir marketlerden mahalle bakkallarına kadar yaygınlaştı. Onlarca yıl sürecek bir alışveriş tarzı pandemi sayesinde aylar içinde hayatımıza girmiş oldu. Haliyle pandemi döneminin lideri tabii ki süpermarket kategorisi oldu. Mart ayından bu yana geçen yıla göre 5 kat büyüme gösteren süpermarket kategorisi en büyük artışla liderliği aldı. İlgili sektörler yanında koronavirüs salgını döneminde e-ticarete yönelen perakende sektörü biraz olsun nefes aldı.

İKİNCİ DALGA SORUNLARI ARTTIRDI

Mayıs ayı sonundan itibaren oluşan iyimser hava ve Haziran ayındaki temkinli açılış ile AVM’ler başta olmak üzere sektörde iyimser hava esmeye başladı. Kasım ayında ikinci dalganın etkisiyle tekrar kapanan işletmeler nedeniyle, 2021’e yılına özellikle esnaf kesimi farklı sorunlarla girdi. Özellikle yeme-içme sektörünün uzun süreli kapalı kalması, sektör aktörlerini zora soktu. Sektör içindeki yeme içme işletmelerinin haftalık kaybının 2.5 milyar lira olduğu belirtiliyor.

TÜKETİCİ ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞTİ

Covid-19 pandemisi dünyanın dört bir yanında tüketicilerin satın alma davranışları, neyi nasıl satın aldıkları üzerinde benzersiz bir etki yaptı. NielsenIQ’nun 2021 yılında gerçekleştirdiği “Pandemi Döneminde Tüketici Davranışlarını Anlamak” başlıklı araştırmanın sonuçları, Türkiye’deki tüketicilerin artık daha tedbirli olduklarını ve satın alma alışkanlıklarını bugünün dünyasının yeni ekonomik koşullarına göre değiştirdiklerini işaret ediyor. Tüketicilerin yarısının gelirleri konusunda kendilerini güvende hissettiklerini ortaya koyan araştırma, Türkiye’deki tüketicilerin yüzde 75’inin son 6 ay içinde davranış biçimlerini değiştirdiklerini gösteriyor. Bu oran global ölçekte ise yüzde 66 seviyesinde. (İHA)