Bursa’da sanat’a yeni bir soluk getirme misyonuyla  yola çıkan Türk Dünyası Kültür Merkezi (TKM) Heykel’deki şubesinde kurduğu ‘mini sahnesi’nde  Türk dizi ve tiyatro sektörünün usta oyuncularından Tayfun Sav ve Kemal Topal’ı ağırladı. Şubat ayında TKM Sanat ve Spor Akademisi  bünyesinde yeni açılacak olan Oyunculuk ve Kişisel Gelişim Kursu’nda Bursalı sanatseverlerle buluşacak olan iki sanatçı, projenin detayları hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Öncelikle yaş, meslek, zümre fark etmeksizin tüm sanat severlere kapılarının açık olduğundan bahseden Tayfun Sav, daha önce Bursa’da benzer girişimlerin olduğundan ancak bunların bekleneni veremediğinden bahsetti. Başlıca gayelerinin sanatla yaşamayı öğretmek olduğunu söyleyen usta oyuncu “Bunların dışında kaliteli yaşamak için vazgeçilmezlerden olan doğru nefes almayı, yürümede, konuşmada yapılan yanlışları bertaraf etmeyi birlikte öğreneceğiz. Yani aslında sağlıklı hareket etmeyi dolayısıyla hayatımıza sadeliği, mutluluğu ve estetiği nasıl getireceğiz, bunun üzerinde çalışacağız. Çünkü insan bedenini severse toplumu da sevgi ile saygı ile karşılar enerjiyi doğru kullanmak lazım” dedi.

EKRANLAR ÇIKTI MERTLİK BOZULDU

Bilhassa gençlere büyük önem verdiğinden bahseden Sav, günümüz dünyasında yaşanan ‘dijital kirliliğin’ insanların hayat standartlarını düşürdüğünden bahsetti. Sav “Z kuşağı denilen çocuklarımız zor bir dönemden geçiyor. ‘Ekran’lar çıktı konuşmamızın şekli ve sosyal diyaloglarımız bozuldu. kişiliksizleştik. TKM’de sağlayacağımız bu güzel ortamda bu arkadaşlarımız yalnızlıklarını ya da kendi boş zamanlarını, hocalarımızın eşliğinde daha verimli geçirebilecekler’ ifadelerini kullandı.

‘KAMERA’ EĞİTİMİN VAZGEÇİLMEZİ OLACAK 

Özellikle oyunculuk eğitiminde kameranın da yoğun biçimde kullanılacağını söyleyen Kemal Topal, bu şekliyle de projenin benzerlerinden ciddi biçimde ayrılacağını söyledi. Topal “Arkadaşların belli bir eğitimden sonra Bursa’nın güzel yerlerinde ufak planlar çekilerek kendilerini ekrandan izlemelerini, eleştirmelerini ve gelişim süreçlerinin farkına varmalarını planlıyoruz. Bunu ayrıyeten her ders sonrası ya da verilen belli çalışmalar, tiratların ardında da yapacağız. Böylelikle arkadaşlar kamera önündeki oyunculukla, sahnedeki oyunculuk arasındaki duygu farklılıklarının arasındaki farkı görecekler. Buna kıyaslama diyoruz. Böylece öğrencilerimiz kendi gelişim süreçlerini izleyebilecek ve bu kişisel olarak itici bir güç olacak” diyen konuştu.

‘MEŞHUR ÜRETMİYORUZ’

‘Burada meşhurlar üretme gibi bir vaadimiz yok.Onu hayat ve zaman bilir” diyen Tayfun Sav “Ancak planlarımız arasında şu da var. Talebelerimizin verimi artarsa ileride çekebileceğimiz filmlerde oynatabiliriz. Ama bu vaat değil. Bu sürpriz. İşimize yarayacak arkadaşlarımızı göz önünde tutmak bizim de işimize gelir. Gurur kaynağımız olur” dedi.

OYUNCULUK EMEK İŞİDİR

Aynı zamanda devlet sanatçısı da olan duayen oyuncular, piyasadaki umut tacirlerine karşıda uyarıda bulundu. Bu kötü niyetli ‘ajans’ların birçoğunun sosyal medyada ünlü kişilerin fotoğraflarını kullanarak, oyunculuğa hevesli vatandaşları kandırdıklarını söyleyen Kemal Topal ‘Oyuncu arıyoruz diye sağda solda reklam yayınlıyorlar. Gittiğiniz zamanda dizide oynatacağız diyerek fotoğraf parası, kayıt parası adı altında ciddi ücretler alıyorlar. Bazıları da aynı şeyi eğitim vereceğiz diye yapıyor.Ama sonları hüsran. Oyunculuk işi sanki hap yutmak gibi, hemen olabilecek bir şey değil ki.Bu iş sabırla doğru akademik yöntemlerle yapılır” dedi.

Tayfun SAV da konuyla ilgili vatandaşların uyanık olması gerektiğine vurgu yaparak, gerçek bir oyunculuk eğitimi veren kurumda dikkat edilmesi gereken maddeleri sıraladı. Sav “Bu işin göstergesi çok net. Gelecek arkadaşımız. Ders verecek olan şahısları görecek. Araştıracak. Verdiği parayı takip edecek. Bir de bu işin bir rakamı var. 3 lira olan bir şeyi siz 33 lira olarak pazarlayamazsınız. Akla aykırı bir defa” diye konuştu.

SANAT AŞKINI CANLANDIRMAK İSTİYORUZ

TKM’de ders vermeyi de işte bu maddelerin hepsini bir arada topladığı için kabul ettiğini söyleyen Sav “Ben bunun araştırmasını yaptım. Guvenilir arkadaşlar. Dediler ki biz burada sanat aşkını canlandırmak istiyoruz. Biz para kazanmayalım. Burada başka sanat ve spor alanlarında da dersler veriliyor. Geleneksel okçuluk, piyano, şan, satranç, wing chun, boks gibi alanlarda da önemli hocaları barındıran bir kurum” diyerek TKM’nin verdiği eğitimlere değindi.

EN AZINDAN TANIŞMAYA BEKLERİZ

Ufuk Beydemir önce serum yedi sonra Bursa’da konser verdi Ufuk Beydemir önce serum yedi sonra Bursa’da konser verdi

“TKM’deki arkadaşlar çok içten cümlelerle şunu itiraf ediyorlar:Biz bu işe gönül koyduk. Benim bu diyalog şekli çok hoşuma gitti.Çok sıcak bir ortam yaratmışlar burada. İstanbul’da, Ankara’da bu ortamı bulamıyorsun. İşletmelerin genelinde para hırsı daha galip geliyor” diyen Kemal Topal da  “Çünkü sanat biraz da içten gelen hayatın kendine sakladığı bir koza gibi. O Kozanın içinde kim bilir kimlerde ne cevherler var. Buraya kim gelirse gelsin yeter ki istekli olsunlar. Biz onların içindeki madenleri çıkaracağız. Zaten bizim altın kuralımız alın teri ve emeğimizin karşılığında kumaşı bu sanata uygun olan arkadaşları bir yere getirmeye çalışmak” ifadelerini kullanarak herkesi en azından  tanışmak için TKM’nin Heykel’deki yerine beklediklerini söyledi.

 

TKM NEDİR?

Heykel ve Nilüfer’de açtığı iki şubeyle Bursalıları kucaklayan Türk Dünyası Sanat ve Spor Akademisi (TKM) geleneksel ata sporlarımızdan modern dünya sporlarına, uzak doğu savunma sanatlarından atletizme uzanan geniş bir yelpazedeki eğitimleri bünyesinde barındırarak özellikle gençleri başta ekran bağımlılığı, uyuşturucu, alkol,sigara gibi günümüzün kötü alışkınlıklarından uzak tutmayı kendine misyon edinmiştir

TKM Sanat Akademisi de Tiyatro, sinema, müzik, resim ve geleneksel Türk sanatları gibi pek çok alanda faaliyet göstererek bireyin ruh dünyasını güçlendirirken bir yandan da Anadolu’nun uçsuz bucaksız kültür hazinesini yaşamayı ve yaşatmayı amaçlamaktadır. Binlerce yıldır süregelen yüksek Türk Dünyası kültürünün Anadolu’da mayaladığı özgür ve evrensel motifleri hem ruhumuza okutmak hem de dünyaya okutturabilmek en önemli sermayedir.