Özlem ATAÇ

Osmangazi ve Yıldırım’ı birbirine bağlayan, Gökdere'nin üzerine 1442 yılında inşa edilen Tarihi Irgandı Köprüsü, sedefkarlıktan çiniciliğe el işçiliğinin en güzel örneklerini sunan zanaatkar esnafa ev sahipliği yapıyor. Köprünün hem Evliya Çelebi hem de Katip Çelebi'de farklı şekilde anlatıldığını okuyanlar bilir. Güya Orhan Bey döneminde bir savaşçının bu kayalardan ses gelmesi nedeniyle düşman sanıp kılıcını kayaya vurması sırasında 'ırgalayarak' yani hareket ederek oradan bir hazine çıkmış. Savaşçı bu hazineyi Orhan Bey'e götürmüş. Orhan Bey de bu paranın ona ait olduğunu belirtip bir hayır yapmasını önerdiği, onun da bu durum üzerine köprüyü yaptırdığı söylenir. Köprüye ilişkin belgelerin ise farklı şeyler söylediğini de belirtmek isterim. Bu köprü bir vakıftır, vakfın kuruluş tarihi de yapılışı da bellidir. Kayıtlarımıza göre Irgandı Köprüsü 1440'lı yıllarda bir tüccar olan Hoca Muslihiddin tarafından yaptırılmıştır. Hoca Muslihiddin İran'daki Irgandı'dan geldiği ve 'Irgandlı Musliddin' olarak bilindiği için köprüye de 'Irgandı' deniliyor.

EN DEĞERLİ ESER

Yalın çalışmalara büyük ödül Yalın çalışmalara büyük ödül

Çarşılı köprü İtalya'nın Floransa, Venedik ve Bulgaristan'ın Lofça kentlerinde de bulunuyor. Bu köprünün aslında dünyada dört örneği var ama en eski örneklerinden bir tanesi Irgandı Köprüsü. Bu haliyle değil aslında ilk yapıldığı zaman taş bir yapı ve tamamen üzeri kapalıdır. Yani İtalya ve Bulgaristan'daki diğer köprülerden daha görkemli bir köprü. Yıllar önce Bursa'ya gelen gezginler mutlaka bu köprünün gravürünü yapmış çünkü Bursa'da gördükleri en önemli ve değerli eser budur.