Özkan YILDIRIM/Gökhan GÜNDOĞDU
Sayın müftüm, öncelikle bizleri, ekibimizi Mustafakemalpaşa’da bu yeni ve mükemmel müftülük binanızda konuk edip ağırladınız için size teşekkür etmek istiyorum. Sizi tanıyarak röportajımıza başlayalım isterseniz sonrasında elbette sorularımız da olacak.
Ben de sizleri buralara kadar gelip bizlerle röportaj gerçekleştirmiş olduğunuz için teşekkür etmek isterim. 1965 Kastamonu-Tosya doğumluyum. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden 1989 yılında mezun oldum. 1990 yılında ilk görev yerim Şarköy'ye vaiz olarak atandım. Sonra Diyarbakır Çüngüş ilçesinde 2 sene İlçe Müftülüğü yaptım. İlerleyen süreçte Çankırı Bayramören’de görev aldım orası bizim memlekete de bayağı yakındı. Sonrasında Akşemsettin diyarı Bolu Göynük'e geldim. Orada 6 sene 8 ay İlçe Müftülüğü yaptım. Sonra Düzce müftü yardımcılığına geçtim orada 7 sene görev aldım. Daha sonra Yalova'nın Altınova ilçesinde 3 sene görev yaptım sonrasında 10. görev yerim olarak Mustafakemalpaşa'ya 12 Ekim 2018 tarihinde atandım O zamandan beri görevimin başındayım. İdarecilik açısından ben görev sürecimde kaldığım yerlerde daha az kalmayı her zaman yeğledim. 2 sene oldu buraya geldiğim.Tabii fazla yerde görev almış olmamız arkadaşlarımızın ,dostlarımızın çok olması bakımından da gerçekten çok güzel bir durum. Evliyim Elhamdülillah, iki kızımız birde oğlumuz var, Allah bağışlarsa. Kızımız Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni bitirdi. Şu anda Haseki'de adli tıpta pratisyen hekim olarak başladı. Oğlumuz Antalya'da Turizm Rehberliği bölümünde okuyor. 3 numaralı kızımızda Karacabey'de Fen Lisesi'nde eğitimine devam ediyor.
Peki sayın müftüm Mustafakemalpaşa'da müftülük çalışmalarınız nasıl ilerliyor .Bu konularla ilgili bizlere bilgi verir misiniz?
DİN GÖREVLİLERİNE VE DİNE KARŞI OLUMLU BİR YAKLAŞIM VAR
Burada daha 1947-48'lerde hafızlık Kur'an Kursu Derneği oluşmuş, yani Hafız yetiştirme İmam Hatip açma öğrencileri yetiştirme açısından merkezde Şeyh müftü camimiz var onun karşısında Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait binada önce hafızlık Kur'an kursu açılmış sonra imam hatip lisesi açılmış. Onun için burada dine karşı ,din görevlilerine karşı olumlu bir yaklaşım var. Hatta Karacabey ve Susurluk'tan arkadaşlar gelip burada hafız olmuşlar oralarda halen yatılı Karacabey'de hafızlık kursu yok. Onun için burası hem Susurluk'un hem kendi ilçemizin hem Karacabey'in hafızlık ihtiyacını karşılıyor. Aynı zamanda İmam Hatip Lisesi mesela Kız İmam Hatip Lisemiz ayrıbina ,erkek imam hatip lisemiz ayrı binadalar. Demek kapasite var ki ikisi de yatılı bir şekilde devam ediyor. Hem kız hafızlık Kur'an Kursumuz var hem erkek hafızlık Kur'an Kursumuz var. 60 kişi kapasiteli erkek Kur'an Kursumuz, 40 kişi kapasiteli Kız Kur'an Kursumuz o yönden bizde bu şekilde yönlendirmeye çalışıyoruz. Bu yeni Diyanet binamız Diyanet Vakfı'nın ilk 2 katı faaliyette 3. ve 4. kat inşaat halinde. Burası kendi merkezimiz olacak inşallah Türkiye Diyanet Vakfı'nın.Buranın dez avantajı merkeze biraz uzak olması önceki müftülüğümüz neredeyse çarşının içerisindeydi. Burada da yapılaşma yavaş yavaş başladı, binalar çoğaldığı için otopark anlamın da da avantajlı bir bölge , imamlarımızla toplantı yaptığımız da bile herhangi bir sıkıntı olmuyor. Daha önceleri merkezde büyük sıkıntı yaşanıyordu nu konu ile alakalı. Burada Mesela ailecek camideyiz diye cuma geceleri ailecek insanların camiye gelmeleri çocuklarıyla eşleri ile birlikte gelmeleri ,yine sabah namazı buluşmaları gençlerle birlikte belirli camilerde, imamlarımızla bölge bölge ilçemizi yediye ayırdık din görevlileri derneğimiz var o dernek sayesinde o bölgedeki imamlarımızın sorunlarını dinledik,dinliyoruz. Cuma günü akşamları gittik vaizimizle, murakıbımızla ,arkadaşlarımızla beraber tabii her yörenin ayrı bir özelliği var. Diyanet İşleri başkanımız Mehmet Görmez Düzce'ye geldiği zaman “Düzceliler seni ne diye hatırlar” diye sorduğunda Düzceliler beni sakallı müftü yardımcısı bir de ezan Allahu ekber dediğinde vaazı bitiren müftü yardımcısı diye hatırlarlar demiştim. Millet beni o şekilde tanırdı işte burada da mesela aynı şekilde devam ediyorum.
161 CAMİMİZ VAR 3 TANEDE YAPILIYOR
161 tane camimiz var Mustafakemalpaşa’da. 3 tane daha yapılıyor, 164 olacak inşallah ama işte mahrumiyet yeri olan mahallelerimizde lojmanı olmayan veya iyi olmayan ulaşım imkanı olmayan yerlerde tek sıkıntımız cuma günleri imam bulamamak. Çünkü 25-26 tane camimizde İmam yok, imam olmayınca da devamlı bizden muhtarlarımız, cemaatimiz talepte bulunuyorlar.Belediyemiz sağ olsun cuma günleri iki tane araba veriyor, bir de bizim arabamız var bu şekilde hizmet etmeye çalışıyoruz. Bu konuda değerli milletvekillerimize söyledik bu açığı kapatmak için tayin bekliyoruz.4-B sözleşmelilerin kadrolarının Bursa ölçeğinde açılmasını bekliyoruz.
- Sizde bir imam hatip mezunu olarak gençlerimize ,İmam Hatip yada müezzin olmalarını önerir misiniz Sayın müftüm?
Kesinlikle öneririm. İmam Hatip demek Peygamberimiz (S.a.v) yolunda demektir. Hem devlet memurusunuz, hem Müslümansınız. Namazını kılıyorsun, hem de ibadetini yapmış oluyorsun ve devletten maaşını alıyorsun. Bizim boş zamanımızda çok başka iş yapmak isteyenler için. Hem huzurlu bir şekilde Allahu Tealaya karşı sorumluluğunu yerine getiriyorsun hem de kullara karşı sorumluluğunu yerine getiriyorsun. Peygamber mesleği olması insanlara faydalı olmak Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor. İnsanların en faydalısı insanlara faydalı olan diye. Bununla alakalı bir anımda geldi aklıma şu an; Diyarbakır'ın Çüngüş ilçesinde görev yaparken bir köye gittik muhtarla beraber orada biri müezzinlik yaptı. O da muhtarın kardeşiymiş namazdan sonra tanıştık. Ne iş yapıyorsun sen diye sordum kendisine.” Hocam, ben askerden yeni geldim, evliyim ama şu anda bir işim yok” dedi Senin sesin güzel istersen imam hatibin fark derslerini verirsin İmam olursun dedim kendisine. Ben öyle deyince fark derslerini vermeye başlamış, aradan 20 sene geçiyor hacca gidiyor Kabe'de dua ediyor benim ismimle. Yanında da Düzce'den İmam arkadaş sen Ahmet Büyükgül’ü nereden tanıyorsun diye sorunca, o bizim köyümüze gelmişti diye anlatıyor. İmam arkadaşta o şimdi bizde müftü yardımcısı diyor.20 sene sonra tekrar yanıma geldi ziyarete hac dönüşü, oğlunu da imam hatibe vermiş şimdi İmam Hatip de okuyor. Bir insana yapmış olduğumuz bir telkin hem onu hem ailesinin faydalanmasını sağlamış olması gerçekten çok güzel. Bu sevaplar biliyorsunuz katlanarak devam ediyor. Dünyayı isteyen ilme sarılsın, Ahireti isteyen ilme sarılsın, hem dünyayı hem ahireti isteyen yine ilme sarılsın ilme sarıldığı zaman insanlar diğer insanlara o şekilde faydalı olmuş oluyor güzel bir hizmet herkesin dünya ve ahiret saadetini kazanmak işte bize dünyada da ahirette de iyilik ver Allah'ım diye dua ediyoruz o yüzden. Onun için hem insanların hem dünyada hem ahirette mutlu olarak yaşaması Müslüman olarak yaşamasına bağlı, Müslüman olarak yaşadığımız zaman hem dünyamız ,hem ahiretimiz iyi olacak. Bize insanlara bu şekilde amel defterimizi kapatmayacak sadaka-i cariyeler dua edecek hayırlı insanlar yetiştirmeye çalışıyoruz.
PANDEMİ KURALLARININ EN FAZLA UYGULANDIĞI YERLER CAMİLERİMİZ
Aynı zamanda pandemi süreci de yaşanmaya devam ediyor
Camilerimiz İçişleri bakanımızın da söylediği gibi pandemi kurallarının en fazla uygulandığı yerler. Maske, mesafe, seccade hepsini uyuyorlar. Dezenfekte kurallarına ama işte kışın Cuma namazlarını yağmurlar olduğunda dışarıda kılmak sıkıntı olacak gibi gözüküyor. Diğer yönden personelimiz bizim vefat destek projelerinde çalışıyorlar onlar mahallenin imamı oldular vatandaşımız telefonla ihtiyaçlarını bildiriyor ilaç mı noksan, gıda minoksan ,suyumu noksan onun evine gidip maddi durumu iyi ise kendi parasıyla maddi durumu iyi değilse Sosyal Yardımlaşma Vakfı'ndan ya da belediyenin imkânlarıyla yardımcı oluyorlar. İmamlarımız böylelikle sadece camiye gelenleri değil de o mahallenin tamamını tanımış oldular ,burada işte şer içerisinden hayır da çıkmış oldu. Şer gördüğünüzde hayır, hayır gördüğünüzde şer vardır ayeti kerimesinde olduğu gibi. İmamlarımız hiçbir zaman boş durmadı 7/24 telefonla devamlı telefonları açık olarak halkımıza hizmet etmeye devam ettiler. Allah razı olsun onlardan. Hatta bizim şimdi imamı olmayan köylerimizde yakın köydeki imamımız imamı olmayan köylere de hizmet ettiler. Gece gündüz demeden halkımızın ihtiyaçlarını karşılamış oldular çok dua aldılar. İmamlarımızın görev aldığı mahallelerinin tanımaları bakımından hayırlı da olmuş oldu. Vesile olmuş oldu.
ÖLDÜRMEYEN ALLAH ÖLDÜRMÜYOR
Tabii bu hastalıkta insanların ne kadar aciz olduğunu göstermiş oldu ,dünyada her şey durdu, teravih namazları, cuma namazları bile kılınamaz oldu. İnsan göremediği bir şey olduğundan Taşıyıcı mı değil mi hasta mı değil mi diye bilemedi. Bazı kişiler çok kolay atlatıyor, bazıları çok zor atlatıyor hiç bilinmiyor. Allah bütün insanlarımıza kolaylık versin. Sonuçta ecel Allah'tan. Biz bütün tedbirleri aldıktan sonra takdiri Allah'a bırakmamız lazım. Sonuçta öldürmeyen Allah öldürmüyor. Ben 1980 yılında bir kaza geçirmiştim doktor benim üç gün ölmemi beklemiş. 12 Eylül darbenin olduğu zamanlar karışık yıllarda atardamarı toplardamara ,toplardamarı atardamara bağlamışlar artık ölürüm gözüyle bakmışler.3 gün ölmeyince Ankara'dan sonra kan istemişler kan gelince tekrardan yaşama dönmüşüm. Öldürmeyen Allah öldürmüyor sonuç itibariyle. Sonrasında yine 1991'de ağır bir trafik kazası da geçirmiştim, o zaman da yine hayatta kalmıştım Allah'ıma şükürler olsun.
ÖNEMLİ OLAN İMTİHANI KAZANABİLMEK
Ecel gelmeyince ölünmez biz buna inanıyoruz. Başkanımız o şekilde söyledi ya tedbir, takdir, tevekkül. Allah-u Teala bizi imtihan ediyor. Bazen sağlıkla imtihan ediyor, bazen hastalıkla imtihan ediyor bazen zenginlikte zaman zaman fakirlikle her an her zaman imtihandayız. Önemli olan bu imtihanı kazanabilmek son olarak buradan başta Mustafakemalpaşa’da yaşayan halkımız olmak üzere bütün yurt genelinde yaşayan vatandaşlarımıza sevgilerimi, selamlarımı göndermek istiyorum hayırlı günler dilemek istiyorum .Diyanet Vakfı’mıza tabii İşadamları olsun halkımız olsun yardımda bulunabilirler burada okuyan hafızlarımıza ,çocuklarımıza her zaman destek oluyorlar sağ olsunlar. Gerçekten bu konuda halkımız çok cömert halkımız fitrelerini sadakalarını öğrencilerimize gönderebiliyorlar. O yönden buradan onlara ayrıca teşekkürlerimi göndermek istiyorum. Halkımızın gerçekten genel bir desteği var halkımızın bu desteği olmamış olsa gerçekten çok zor olurdu u işleyiş. O yüzden onlara buradan ayrıca teşekkürlerimi göndermek istiyorum.