Özkan YILDIRIM
Gençlerimize dokunmak anlamında neler planlıyorsunuz peki başkanım?
Gençlerde çok önemli mutlaka gençlerimizin önünü açmamız lazım. Az önce bir şey söyledim kamusal devlet denetiminde özelleştirme mutlaka olması lazım, karma ekonomi modeli sanayici ve üreten dengesi Atatürk döneminde karma ekonomi uygulanan bir ekonomik modeldi savaştan çıkmışsınız birçok hamleler yapmışsınız. Sonra tabii liberal ekonomi ,serbest ekonomi gibi değiştirilmiş ama Çin bunu almış bugün dünyaya meydan okuyor, bunun geliştirmesi lazım zaten bu geliştiği zaman bugün bu “Z” kuşağı dediğimiz kuşak işsiz kalmaz. Biz diyoruz ki ortaokuldan meslek alanına göre eğitim modeli ve mesleğini mutlaka alarak işe başlamalı.
SİYASET GÜVEN MEKANİZMASIDIR
Yani Ortaokulda ikinci 4 yıllık döneme geldiği zaman öğrencinin nereye gideceği belli olmalı torna tesviyecimi olur, öğretmen mi olur, ressam mı olur, mimar mı olur zaten kendini belli eder. Hani diyoruz ya sayısalcı ,sözelci onu görebiliyoruz onu o zaman da görebileceksiniz ,mezun olduğu zaman torna tesviyeci kardeşim sanayi bölgesinde şurada işe başlaması lazım bunların olması lazım yani benim öğrencim yurt dışına gidip master okuyor ne gerek var benim ülkemde okusun. İşte Z kuşağı da bu siyasi anlayışa güvenmediği, a politikleşmiş kendine göre bir dünya çizmiş siyaset bana cevap vermiyor, ben fikirlerimi koyayım ortaya başarabilirsem çalışıyorum, yıllarca okuyup üniversite mezunu oluyorum ama sonra İş bulamıyorum böyle olunca ne olacak güven kalmıyor, öyle olunca o genç güvenebilir mi size, güvenemez. Siyaset güven mekanizmasıdır.
Başkanım uzun yıllar CHP'de siyaset yaptınız ,şu an Türkiye Değişim Partisi’nde siniz ,iki parti arasında fark var mıydı acaba her iki partiyi de bilen bir kişi olarak size sormak istiyorum?
ASIL MESELE TOPLUMSAL SORUNLARA CEVAP VEREBİLMEK
Bir kere her şeyden önce ideolojilerden ziyade proje üreten topluma cevap veren bir siyaset olmalı bugün ülkemizde eğer bu toplumsal sorunlara cevap verilseydi CHP iktidar olurdu. Demek ki yerinde sayan, kendi iç kavgaları ile uğraşan bir siyaset topluma güven vermiyor ideolojik olarak baktığınızda az önce de söyledim Atatürk üzerinden, Cumhuriyet üzerinden, laiklik üzerinden, temel değerler üzerinden siyaset olgusunu bırakalım toplumsal değerlere dönelim. Bizim siyaset anlayışımız emek, insan, üretim , toplumsal değerler bizim farkımız bu. O yüzden Türkiye Değişim Partisi diyoruz değişim diyoruz bizim Parti kendiliğinden oluşan bir parti değil, halkın teveccühü ile oluşan bir parti. Kutuplaşmış sıkıştırılmış diğerinin merkezine konulmuş bir siyaset anlayışından insanlar kurtulmak istiyor Bugün CHP seçmeni olsun, AK Parti seçmeni olsun alternatif bulamadıkları için zorunlu oy veriyorlar. Şu an % 26 kararsız seçmen kitlesi çıkıyor bu halkın teveccühü bize parti kurdurdu. Yoksa biz niye kuralım bugün iktidar başarılı olsa, muhalefet başarılı olsa, diğer siyasi partiler başarılı olsa bizim siyasi parti kurmamıza gerek var mı. Her şey iyi olsa zaten biz bunları konuşmazdık.
SARIGÜL; FARKLI BİR VİZYON, FARKLI BİR SİYASİ KİMLİK
Mustafa Sarıgül Başkanımız farklı bir vizyon farklı bir kişilik farklı bir siyasi kimlik. Açıkçası bugün Adıyaman'a gidiyorsunuz Mustafa başkan banklarımızı yaptı diyorlar, bugün Nilüfer'e gidiyorsunuz diyor ki bu caminin yapılmasında tuğlası demirini Mustafa Sarıgül gönderdi. Erzurum'a gidiyorsunuz burada bir çok insanı hacca gönderdi. Cemevine gidiyorsunuz destek olmuş , Sinagoga gidiyorsunuz yardımcı olmuş. Yetmedi fakir aile çocuklarını okutmuş meslek sahibi yapmış bugün gelmiş Parti merkezinde MYK’ da görev vermiş, vefa duygusu olan bir insan bunlar çok önemlidir. Öyle bir kimlik 28 yaşında milletvekili olmuş en genç milletvekillerinden biri. Böyle bir lider var. Mesela Güneydoğu'ya gittim halk arasında müthiş bir teveccühü var bir şeyler vermiş insanlara , gönüllerine girmiş halk bunu biliyor Şişli Belediyesi'ne yaptıkları ortada ücretsiz cenaze aracını kim tahsis eder ülkenin bütün her yerine göndermiş. Sonrasından Şişli Belediyesi'nin projelerini birçok belediye örnek aldı başta Mustafa Bozbey olmak üzere biliyorsunuz.
İTTİFAK AMA, KİMİNLE İTTİFAK
Peki ittifaklara bakış açınız nasıl başkanım?
Siyasette kutuplaşma olmaması lazım, siyasetin kutuplaşmalardan arınması lazım .Benim partim senin partin diye bir şey yok. Türkiye'nin partisi olmamız lazım. Biz şu anki mevcut ittifakları başarılı bir siyaset olsaydı bu ittifaklara gerek kalmazdı .Eskiden koalisyonlardan bıktık denilirdi, bu da bir nevi koalisyon buradaki değişiklik eskiden seçim bittikten sonra koalisyon parlamentoda oluşurdu, şimdi parlamentoya gitmeden önce oluşuyor. Bir nevi koalisyon sadece nedir Cumhurbaşkanlığı sistemi adı altında yönetiliyor. Toplumun bize verdiği o gücün ittifakı olmak istiyoruz biz , umutsuz insanların, işsizlerin, esnafın, taksicinin, emeklinin ittifakı olmak istiyoruz.
Son olarak Başkanım bizim sormayı unuttuğumuz sizin eklemek istedikleriniz neler var, yavaş yavaş röportajımızın sonuna yaklaşıyoruz o yüzden?
LOGOMUZ TÜRKİYE’NİN ÖZETİ
Logomuzu anlatmadık mesela ondan da bahsedelim isterim. İnsanlar yarın sandığa gittiğinde bu logoya oyların verecekler mührü vuracaklar.Trakya ve Anadolu'yu simgeleyen iki kalpten ve iki kıtayı birleştiren 1 yıldızdan oluşmaktadır logomuz. Her şeyin başı sevgi önemli bir sembol. Biz diyoruz ki ;Türkiye sevgi ile yönetilsin artık. Allah insanı yaratmış demiş ki; sevgi ile birbirinize bakın. Sevgi ile bakalım çözülmeyecek hiçbir şey yok her şeyin başında da sevgi yatıyor. Sevgi olmazsa kutuplaşma olmaz, düşmanlık olmaz sorunlara daha sağlıklı yaklaşılır. Mesela bugün mecliste ittifaklar var ama istişare kültürünün olmadığı bir siyasi yapı da var. Ben hükümet olarak ülkeyi ben yönetiyorum ne istersem yaparım doğru değildir. Herkesin fikrine başvurmak lazım bugün Kıbrıs Harekatı rahmetli Ecevit ile rahmetli Erbakan'ın istişareleri neticesinde gerçekleşmiştir. İki tane zıt parti olmasına rağmen bu çok önemli adım atılmıştır.
İSTİŞARE KÜLTÜRÜ VE NEZAKET GERİ GELMELİ
Bu istişare kültürünü mutlaka Türkiye'de oluşturmamız lazım, eskiden biz Mehmet Ali Birand’ların, Ali Kırca’ların siyasi liderlerle yaptığı tartışmaların ne kadar nezaketli bir şekilde dinlerdik ne güzel dinlerdik kilitlenirdik oraya ama şimdi bunlar olmuyor. Millet bu siyaset anlayışından bıktı mutlaka tekrardan bu istişare kültürünün siyasete yerleşmesi lazım. Nezaketin tekrardan siyasete girmesi lazım. Eskiden mecliste inciltici sözler olmaz herkes beyefendi diye hitap ederdi o dil şimdi yok. Nezaket bitti, bu nezaketin ,hoşgörünün ,istişare kültürünün tekrardan geri gelmesi lazım. Atatürk ilkelerini savunan, Cumhuriyetin değerlerini geliştirerek koruyan, evrensel hukuk kurallarına uyan, inançlara saygılı laikliği yaşatan ,üretimi destekleyen emeği koruyan, hudut ve bayrak bütünlüğü diyen en demokratik kitle Partisi Türkiye Değişim Partisi’dir. Türkiye Değişim Partisi anlayışıyla siyasi çizgisi ile istişaresi ile bütüncül siyasi yapısıyla Türkiye'de model bir parti olacaktır. Zaten adı üzerinde değişim o değişimin adresi de Türkiye Değişim Partisi olacaktır diye ümit ediyoruz insanlarda o teveccüh var şimdiki dönemde biraz insanların kaygıları olsa da ileriki zaman diliminde çok farklı şeylerin olacağını tüm Türkiye görecek iyi olacak. Son olarak Bütün vatandaşlarımın geçmiş Ramazan bayramlarını aynı zamanda yine yaklaşmakta olan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramlarını ayrıca buradan kutlamak istiyorum. Herkese 83 Milyon insanımıza Gemlik’ten sevgilerimi, selamlarımı göndermek istiyor, esenlikler diliyorum.Diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Sayın Mustafa Sarıgül, Bursa'da basın mensupları ile bir araya geldi. Düzenlenen toplantıya basın mensuplarının yanı sıra Türkiye Değişim Partisi Bursa İl Başkanı ve başkan yardımcılarının yanı sıra Gemlik İlçe Başkanı Özcan Yerlikaya da katıldı. "TÜRKİYE DEĞİŞİM PARTİSİ MİLYONLARIN PARTİSİ OLACAK" Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, "Türkiye Değişim Partisi Atatürk ilkelerini savunan cumhuriyetin değerlerini koruyan ve laikliği yaşatan, üretimi destekleyen Türkiye Cumhuriyeti'nin en demokratik kitle partisidir. Kültürlerin birbirine saygılı olmasını sağlayan bir partidir. Tüm değerlerimizin ortak paydasıdır. Anlayışlı olacağız ve ülkemiz böyle mutlu olacak. Davamız şevkat, gayemiz ülkemizin mutluluğudur. Türkiye Değişim Partisi milyonların partisi olacak. Türkiye Değişim Partisi yiğit, vatansever, ahlaklı ve hiçbir ayrım yapmayan Bursa'da olduğu gibi teşkilatları oluşmuş bir partidir. Emin ve güçlü adımlarla güçlenerek Ankara'ya doğru ilerliyoruz. Türkiye'de tüm insanların ortak derdi yoksulluk ve işsizliktir. Her gün ölüm korkusu yaşayan kadınlarımız için değişim istiyoruz. Üniversitede okuyan ve iş bulamayan gençlerimiz için değişim istiyoruz. Dini ve etnik kimliğinden dolayı kenarda kalan yurttaşlarımız için değişim istiyoruz" dedi.