Amerika Birleşik Devletleri’nin güvenlik gerekçesiyle Amerika’ya uçacak Türk uçaklarında cep telefonlarının dışındaki elektronik cihazların kabinde taşınmasına bir süre önce yasak getirilmişti.

Bozacının şahidi şıracı olur misali İngiltere de aynı uygulamayı başlatmıştı.

Uygulama baştan aşağı saçmalıklarla, tezatlarla doluydu.

Şaka gibi!

Düşünsenize Türkiye’deki bir hava alanından kalkan Türk uçağına elektronik cihaz engeli çıkarılıyor, ama aynı hava alanından kalkan Avrupa ülkelerinden birine ait ülkenin uçağına bu yasak yok. Yahu Allah’tan korkun hava alanı aynı, güvenlik aynı…

Tabiri caizse Türk hava yolu şirketlerinin elini kolunu bağlayıp Avrupalı şirketlere dövdürülmek istendi.

Uygulamaya büyük tepkiler verildi. Çünkü ortada gerçekten çifte standart vardı.

Gerçi bu uygulamadan yolcuların mağduriyetini gidermek içinde Türk Hava Yolu şirketleri kendi çaplarındainovatif yaklaşımlarla çözüm üretmeye çalıştılar, ama sonuçta ayrı maliyet ayrı bir zaman kaybı. Ayrı bir iş.

Özellikle hava yolunda yaşanan acımasız rekabete ilave olarak birde böyle bir çifte standarda maruz bırakılmak kabul edilebilir değildi.

Bereket, ABD yaptığı yanlışın farkına varmış ve bu yanlıştan dönecekmiş.

Çünkü bana gelen bilgiye göre, ABD Temmuz ayından itibaren Avrupa ülkeleri içinde aynı uygulamayı başlatacakmış.

Yani onlarda bizim uçaklarımızda olduğu gibi cep telefonundan büyük elektronik cihazı kabine alamayacak.

Ne diyelim,ABD bu kez havada adaleti sağlayacak.

Bu arada PERYÖN Güney Marmara Şubesi tarafından bu yıl 15. kez gerçekleştirilen İnsan Yönetimi Zirvesinin ikinci gününde Türk havacılık sektörünün önemli oyuncularındanAtlas GlobalYönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy’unda iştiraki zirveye verilen öneminde göstergesiydi.

Zirvede söz alan Atlas Global Genel Müdür Yardımcısı Semra ErenerÖzalçın, şirketin değişim ve dönüşümüne, yolcuların Atlas Globalle yaptıkları uçuşlarda kendilerini özel hissetmelerini sağlayacak çalışmalardan digital medyaya varana kadar bir dizi hamlelerden söz etti.

Yalnız Fransız Hava Yolları’yla yaptıkları işbirliği hamlesi ise oldukça dikkat çekici…

Verilen bilgiye göre, Atlas Global 30 uçak, 35 ülke, 63 uçuş noktası büyüklüğüne ulaştı. Büyük krizlerin yaşandığı 2016 da yüzde 70’lik doluluk oranını yakaladı. Bu yılsonu itibarıyla yüzde 80’leri aşmayı planlıyor.

Fakat Türkiye’nin hava yolundaki önemli oyuncularından Atlas Global’in üst düzey yöneticilerini Bursa’da yakalamışken Yenişehir Hava alanına ilişki görüşlerini almadan edemedim.

Fakat baştan söyleyeyim;

sorduğuma soracağıma da pişman oldum.

Özalçın’a“Yenişehir hava alanına gelmeyi düşünmüyormusunuz?” şeklindeki soruma,‘kısa vadeliplanlarında olmadığı’ yanıtını verdi.

“Peki, Yenişehir Hava Alanı’nıdaha aktif hale getirebilmemiz için ne yapmamız lazım?” diye sordum;

“Birincisi lobi yapmanız lazım. İkincisi kentin Yenişehir hava alanını sahiplenmesi lazım, üçüncüsü de yolcu sayısı… Yenişehir’den kalkacak uçağın en az yüzde 70-80 dolu olması gerekiyor. Sonuçta iş yapıyoruz.

Bursa’nın bakanları, milletvekilleri,belediye başkanları, valisi…

Ben yıllardır Bursa iyi yönetilmiyor, iyi temsil edilmiyor deyince kimi dostlar alınganlık gösteriyor.

Özalçın’ın haklı olduğu taraflar var.

Ancak bende diyorum ki;

Yenişehir Hava Alanı’nın daha aktif hale gelebilmesi için havayolu şirketleri de elini taşın altına koymalı.

Örneğin;internet aramam motoruna ‘En ucuz bilet’ yazınca hep Sabiha Gökçen değil, Yenişehir Hava Alanı da portala düşmeli. Hava yolunda “Yenişehir” açılımı hem Bursa’yı hem sektörü uçurur.